1 - Kim Daha
Büyük
Hoca’ya:
- “Efendi” demişler “padişah mı büyük yoksa
çiftçi mi
?”
- “Çiftçi büyük elbet” demiş Hoca ve eklemiş;
“Çünkü çiftçi buğday
yetiştirip vermezse pâdişah
acından ölür.”
Öğüt: İnsanların
kendileri gibi işleri de
toplumun bir parçasıdır. Bir meslek
grubunun
eksikliği vücudumuzdaki bir uzvumuzun eksikliği
gibidir. Değil mi
?
2 Gönlüm razı olmadı
Nasreddin Hoca kasabadan Kur’an-ı
kerim
tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış. Bir çuvala
yerleştirmiş.
Çuvalı sırtına almış eşeğine binmiş
köyüne doğru gidiyor.
Yolda Hoca'yı
görenler :
- “ Bre Hoca çuvalı niye kendi sırtına aldın ?”
diye
sormuşlar.
- “Ne yaparsın” demiş Hoca “zavallı hayvan
zaten benim bütün
kahrımı çekiyor. Kendi bindiğim
yetmiyormuş gibi çuvalı da ona taşıtmağa
gönlüm
razı olmadı.”
Öğüt: Aslında her iki halde de eşeğin
taşıdığı
yük aynı. Olaylara yeteri kadar dikkatli ve inceleyici
bir gözle
bakmalı sonra tepkimizi ortaya koymalıyız.
Çuvalın içindekilerin üzerine
oturulabilir mi?
3-Ya Tutarsa
Nasreddin Hoca azığını heybesine
koyup yola
çıkmış. Öğlen vakti Akşehir gölü kenarında bir
ağacın altında
oturmuş. Ekmeğini zeytinini ve bir
çanak yoğurdunu gölgede keyifle yemiş.
Yoğurt
çanağını gölde çalkalarken birisi görüp sormuş.
- “Ne yapıyorsun
Hoca ?”
-“Göle maya çalıyorum” demiş Hoca.
Adam üstelemiş :
- “İlâhi
Hoca göl maya tutar mı hiç ?”
-“Ben de biliyorum tutmayacağını ammaaa
ya
tutarsa !...”
Öğüt: Bu söz 750 yıldır bütün insanların
hayâl
hudutlarına hitab ediyor. Yaşantımızda güzel
örneklerden
faydalanalım.
Sesimin Arkasından Koşuyorum
Hoca ikindi ezanını
okumağa başlamış. O sırada
bazı komşuları evlerinin önlerinde
birbirleriyle
konuşuyorlar sanki ezan sesini duymuyor
gibi
davranıyorlarmış. Aslında O komşular camiye de
pek sık
gelmiyorlarmış. Hoca sesini biraz daha
yükseltmiş amma bakmış ki fark eden
bir şey yok.
O tarafa doğru koşmağa ve koşarken de ezanı
okumağa devam
etmiş.
O komşulardan birkaç kişi Hoca'ya bir şey
olduğunu düşünerek yanına
koşuşup sormuşlar :
- “Ne oldu Hoca Efendi niçin koşarak
ezan
okuyorsun.?”
- “Sesimin nerelere kadar gittiğini merak ettim
de;
arkasından koşuyorum” demiş.
Öğüt: Ezanların insanları ebedi kurtuluşa
çağırdığını
unutmayalım. Her an eksilmekte olan ömür
sermayemizi en
mükemmel şekilde kullanma gayreti
içinde olalım.
Hanımla Muhabbet
Hoca bir gün karısına :
- “Hatun” demiş “Şu
bizim komşu çarıkçı
Mehmet ağanın adı neydi ?”
- “Kendin söyledin ya
efendi” demiş karısı
“Mehmet ağa.”
- “Canım dilim sürçtü işte... Ne iş
yapar
diyecektim.” demiş Hoca.
- “A efendi” demiş karısı “kendin
çarıkçı
demedin mi?”
- “Anlasana işte” demiş Hoca “nerede
oturuyor
demek istedim.”
- “Efendi bugün sana ne oluyor?” demiş
karısı
“Komşu” dedin ya...”
Hoca birden sinirlenmiş.
- “Aman be karı...
Seninle de bir türlü
konuşulmaz ki!”
Öğüt : Sohbetler basit
konularla da kolaylıkla
açılabilirler. (örneğin: “Bu gün hava çok güzel”
diyene
“görüyorum kör değilim” denir mi ?) Sohbetlerimizi
sıcak ve faydalı
konularda yoğunlaştırabilirsek
kazançlı çıkarız.
|